ÜLKEMİZDE YETİŞEN ASLİ AĞAÇ TÜRLERİ

SARIÇAM

Türkiye ve dünyadaki en güney sınırı Kayseri-Pınarbaşı’ndadır. En yoğun yayılışını Kuzey Anadolu’nun iç mıntı­kalarında yapar ve buradan orta Anadolu’ya sarkar. Karadeniz kıyısında Of-Sürmene (Çamburnu) arasında de­nize kadar iner. Doğu Anadolu’da 2700 m’ye (Sarıkamış-Ziyaret Tepesi) çıkar. Güneydeki en uç yayılışı Afyon- ihsaniye’dedir. Sarıçam Türkiye’de ortalama 1000-2500 m’ler arasında toplu yayılışını yapar. Bunu dışında Kay- seri-Kahramanmaraş arasında Pınarbaşı, Göksun yörelerinde yedi küçük odacık halinde bulunur. Burada yalnız Türkiye’de değil dünyada ki yayılışının en güney noktalarından birisine ulaşmış olmaktadır.

Narin gövdeli, sivri tepeli ve ince dallı ya da dolgun ve düzgün gövdeli herdem yeşil bir ağaçtır. Yaşamakta ol­duğu geniş alanın ekolojik şartlarına göre 20-50 m arasında boy yapabilir. Genç gövdelerde, yaşlı ağaçların üst kısımlarında, kalın dallarda “tilki sarısı” rengindeki kabuk gayet ince levhalar halinde ayrılır. Genellikle kuvvetli bir kök sistemi kurar.

Toprak isteği bakımından kanaatkâr olan Sarıçam gevşek, derin, nemli kum topraklarında iyi yetişir. Dona ve kuraklığa karşı dayanıklıdır.

Çok çeşitli kullanım yerlerine sahip bulunan odunu oldukça dayanıklı ve reçinelidir. Çok kolay işlenen odunu düzgün ve parlak bir satıh verir, boya cila ve tutkalı kolay emer ve iyi çivi tutar. Bu özellikleri ile sarıçam yapı malzemesi; kapı, pencere, tavan ve taban kaplaması olmak üzere mobilyacılık ve oy­macılıkta kullanılır.

KARAÇAM

Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde görülür. Coğrafi olarak geniş yayılışa sahip çam türü olan kara¬çam ülkemizde 400-2100 m yükseltilerde yer alır.
Yaşlı gövdesi derin çatlaklı, kalın ve boz renkli kabukları vardır. 40 m kadar boy, 1 m den çok çap yapabi¬len silindir biçiminde düzgün gövdeye sahiptir. Tepe yapısı, azman yapmaya eğilimli olduğu halde, yük¬sek mıntıkalarda ve sık meşcerelerde dar ve küçüktür. Gençlikte büyümesi çabuktur.
Toprak istekleri bakımından çok kanaatkârdır. Karaçam derin topraklarda kazık kök, sığ ve sert topraklar¬da kalp kök sistemini oluşturur. Nemli derin ağır balçıkla, kumlu-balçık ve balçıklı-kum topraklarında iyi ye¬tişir.
Saf ormanlarını yangın ve kar zararları tehdit eder. Fırtına zararları sığ topraklarda ve seyrek yetiştiği alanlarda tehli¬kelidir. Dona ve kuraklığa dayanıklıdır.
Karaçamın odunları sert, dayanıklı, reçineli ve iyi kalitelidir. Çivi ve vida tutma direnci iyi, işlenmesi kolay olduğundan yapı malzemesi olarak kullanılır.

KIZILÇAM

Batı Anadolu ve Akdeniz bölgesindeki geniş yayılışının dışında kizilçam, Erbaa yakınlarındaki Kelkit çayı ile Yeşilırmağın birleştiği yer, Ayancık, Sinop, Boyabat, Amasya, Zonguldak gibi Akdeniz ikliminin bariz olarak görüldüğü mikroklima bölgelerinde küçük adacıklar halinde bulunur. Türkiye’de en büyük yayılışı Akdeniz kıyı kuşağı ile kıyıya yakın arka bölgeler ve Güneydoğu’dur. Ülkemizde 1500 m’ye kadar yetişir. En geniş yayılış gösteren çam türümüzdür.

25 m boy, 60 cm kadar çap yapabilen önemli bir orman ağacıdır. Önceleri piramit görünüşlü iken yaşlan­dıkça geniş tepelidir. Kabuğu düzgün boz renkte iken yaşlanınca, esmer kırmızımsı renkte kalın kabuk du­rumunda görülür. Yeni sürgünler kırmızımsı renktedir. Daha çok kizilçam adımda buradan almaktadır.

Sıcaklık isteği fazla olan bir türdür. Kışları ılıman, yazları sıcak ve kurak olan yerlerde toprak bakımından zayıf, kayalık, kireçli ya da kumsal yerlerde yetişebildiği gibi elverişli iklim ve balçıklı topraklarda kaliteli gövde yapar. Çok derine giden kazık kök yapar. Ülkemizde doğal olarak yeteşin ve en hızlı büyüyen tü­rümüzdür. Rüzgarlara dayanıklılığı azdır. Rüzgar bu türün

gövde ve tepe şekillenmesinde önemli rol oynar.

Yetiştiği bölgeler bakımından kar kırması ve devirmesi sey­rek görülür. Çamkese böceği ve en büyük düşmanıdır. Sığ topraklarda fırtına zarar verir. Donlara karşı hassastır. Örtü yangınlarından az zarar görür. Çünkü kalın kabukludur. Reçinesinden yararlanılan tek çam türüdür.

Kolay işlenmesi nedeniyle yapı malzemesi, mobilya ve am­balaj sanayisinde kullanılır.

TOROS SEDİRİ

Genel olarak Akdeniz ikliminin (Güney Anadolu deniz iklimi) hakim olduğu yerlerde, Anadolu’da batı, orta ve doğu Toroslarda doğal olarak yayılış gösterir. Kuzeyde Erbaa, Niksar ve Afyon-Emirdağ çevrelerinde küçük ve izole bir yayılış gösterir.

40 m.ye kadar boy, 2 m.ye kadar çap yapabilen genç iken piramit görünüşlü, yaşlılarda geniş, yassı tepe­li, düzgün gövdeli güzel görünüşlü bir ağaç türüdür. Yurdumuzda birçok yerde görüldüğü gibi nispeten kurak ve kalkerli yamaçlarda çoğu kez kayalar arasında yetişebilmektedir. Serin ve derin topraklarda iyi bir gelişme ve büyüme gösterir. Sedir bilhassa gevşik, sıcak, havalanması ve suyu geçirgenliği iyi, biyolojik bakımdan aktif, nötr ya da hafif alkalen reaksiyonlu balçık ve ince kum balçığı topraklarda yetişmekle bir­likte, doğal yayılışı bu topraklara bağlı kalmaktadır.

Sık meşcerelerde gövde yapısı düz, az dallı ve dolgundur. Derine giden kazık kök sistemine sahiptir. Özellikle kireç¬taşı topraklarda yarık ve çatlaklarda oldukça derine gider. Kök sistemini geliştiremediği yerlerde rüzgâr etkilerine duyarlıdır. Acalla undulana’nın tehdidi altındadır.
Mobilya, doğrama, tel direği, inşaat ve gemi kerestesi, kâğıt imalinde kullanılmaktadır.

GÖKNAR

Ülkemizde 4 türü vardır:

  • Abies nordmanniana Link. (Doğu Karadeniz Göknarı) (Y)
  • Abies bornmülleriana Mattf. (Uludağ Göknarı) (E, Y)
  • Abies equitrojani Aschers. et Sint. (Kazdağı Göknarı) (E, N)
  • Abies cilicica Carr. (Toros Göknarı) (E, Y)

Doğu Karadeniz Göknarı; doğudan başlamak üzere Doğu Karadeniz Bölgesinde batıya doğru Kızılırmağa kadar olan yerlerde bulunmaktadır. Uludağ Göknarı yurdumuza özel bir ağaç türüdür. Kuzey Anadolu’da Kızılırmak vadisinden başla­yarak batı yönünde Uludağ’a kadar yayılış gösterir. Kazdağı Göknarı endemik bir türümüzdür. Çanakkale, Balıkesir ve Bur­sa arsındaki alanda yayılış gösterir. Asıl yayılışını Kazdağları ve Çataldağ’da yapar. Bu sahalarda birbiriyle bağlantısı ol­mayan 6 ayrı alanda bulunur. Toros Göknarı Güney Anadolu Toros dağları, anti-Toroslar, Amanos Dağlarında yayılır.

Uzun, düzgün ve dolgun gövde yapar Sivri tepe oluşturur. Kazık kök sistemine sahiptir. Bununla birlikte yan köklerin bir bölümü sığ olarak yayma yeteneğindedir. Gölgeye dayanıklı bir ağaçtır. Nemli ve serin iklim böl­gelerinde derin havadar nemli topraklarda iyi yetişir. Sığ topraklarda fırtına zararları görülür.

Göknar özellikle mobilya, lambri, pervaz, kaplama levhası üretiminde ve inşaat sektöründe yapı malzeme­si olarak kullanılır. Ayrıca, kutu, kafes ambalajı, sandık, fıçı, oyuncak, v.b. yapımında tercih edilir.

MEŞE

Ülkemizin hemen her bölgesinde türlerine bağlı olarak yayılış gösterir. Çoğunluğu ağaç, bazıları boylu çalı halinde kışın yaprağını döken veya herdem yeşil bitkilerdir.

Yaprakları değişik boyut ve görünüştedir; kenarları loplu, dişli, ender olarak da tamdır ve kısa ya da uzun saplıdır. Meşeler kıymetli yapacak ve yakacak odun verirler. Kıymetli odunları dışında değerli yan ürünleri yanı sıra uzun ömürlü muhteşem varlıkları ile kuvvet ve kudret sembolü ol­muşlardır.

Odunlarının yapıları, meyvelerinin olgunlaşma süresi, yap¬rak ve kabuk özelliklerine göre Akmeşeler, Kırmızımeşeler ve Herdemyeşilmeşeler olmak üzere üç gruba ayrılan me¬şelerin yurdumuzda 18 türü bulunmaktadır. Bazıları;

  • Ak Meşeler;
  1. petraea (Sapsız Meşe)
  2. robur (Saplı Meşe)
  3. hartwissiana (Istranca Meşesi)
  • Kırmızı Meşeler;
  1. libani (Lübnan Meşesi)
  2. trojana (Makedonya Meşesi)
  3. cerris (Saçlı Meşe)
  • Herdem Yeşil Meşeler coccifera (Kermes Meşesi)
  1. ilex (Pırnal Meşesi)
  2. aucheri (Boz Pırnal)

Masif ve kaplama olarak mobilya, oymacılık, doğra¬ma ve kontrplak üretiminde kullanılır. Ayrıca, tarım aletleri, parke, yapı malzemesi olarak iskele, tavan ve taban kaplama gibi geniş kullanım alanı vardır

GÜRGEN

Carpinus betulus L. (Adi Gürgen) (Y)

Carpinus orientalis Mill. (Doğu Gürgeni) (Y)

Kışın yaprağını döken ağaç veya boylu çalı halindeki bitkilerdir. Trakya, Ege, Marmara Bölgesi, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesinde yayılış gösterir. Genellikle kuzey ve güney kıyı bölgelerimizin karışık ormanlarında bulu­nur.

Dallar narin, kabuk gri renkli, düzgün veya levhalar halinde çatlaklıdır. Toprak durumuna göre derine giden veya yayvan bir kök sistemi kurar.

Rutubetli ağırca toprakları sever, su baskınlarına dayanıklıdır, humus içeriği fazla olan sıcakça kalker topraklarında iyi bir büyüme yapar.

İki tür arasındaki en önemli fark, Doğu Gürgeni sıcağa, dola¬yısıyla kuraklığa daha dayanıklı olması nedeniyle Güney ve Güneydoğu Anadolu’da bulunmakta, Adi Gürgen ise Trakya, Kuzey ve Kuzeybatı Anadolu’da yayılmaktadır.

Yakacak olarak yoğun şekilde kullanılmasının yanında maki­ne parçaları, ayakkabı kalıbı, spor aletleri, alet sapları, tarım aletleri, mekik yapımı ve torna işlerinde kullanılır.

KAYIN

Fagus orientalis (Doğu Kayını), Balkanlar’dan Trakya’ya ve kuzeyden ve güneyden Yıldız (Istranca) Dağları ile İstanbul’a ulaşır, sonra Kocaeli Yarımadası’na biraz Ege’ye iner. Buradan Doğu Karadeniz boyunca Kafkaslar’a ve Kırım’a uzanır. Bu ana yayılıştan ayrı olarak İskenderun körfezinin kuzeydoğusunda Hatay ve Kahramanmaraş ormanlarının yüksek mıntıkalarında 1500 m. üzerinde izole yayılış gösterir.

30-40 m ye kadar boylanabilen kayının en belirgin özelliği, açık gri veya koyu gri renkli kabuklarının ağaçların hayatı boyunca çatlamadan düz ve pürüzsüz olarak kalmalarıdır. Genç sürgünleri tüylüdür.

Deniz iklimini sever. Ilıman iklimli kıyı dağlarında yayılır. Direklik çağında tepeler sivridir sonraları yaygınlaşır ve kubbemsi bir biçim alır, yapraklanma sıktır. iyi yetişme ortamlarında ve sık meşcerelerde çok uzun, düz ve dolgun gövdeler yapar. Kayın, genç yaşlardan başlayarak ince tali kökçükler meydana getirerek kalp kökü geliştirir ve bu kök sistemi oldukça derine gider. Buna rağmen tamamen derin köklülerden olmayıp entansif köklenen grubuna girer. Sürekli fakat orta derecede nemli madensel besin maddelerince ve humusça zengin toprakları sever. En büyük düşmanı don ve kuraklıktır.

Mobilya, kontrplak, parke, ambalaj sandığı maden direği, kömür, emprenye edildiği zaman travers imali ve yakacak odun olarak kullanılır.

Ayrıca Fagus silvatica (Avrupa Kayını)’nın da ülkemizde yayılışı bilinmektedir.