Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında iklim değişikliği ile mücadele için çeşitli mekanizmalar geliştirilmiştir. Bu mekanizmalar enerji, ulaştırma, endüstriyel süreçler, atık ve ormancılığın da dahil olduğu arazi kullanma sektörlerini kapsamaktadır. Sera gazı salımının bedellendirilmesi ve fiyatlandırılması (carbon pricing) bu mekanizmalardan birisidir. Burada yaklaşım, bir ticaret sistemi kurularak azaltım kredilerinin fazla salım yapanlarca satın alınması yoluyla ödetilmesi veya vergilendirme ile salımların azaltılması çabasıdır. Emisyon ticareti hem düzenlenmiş hem de gönüllü piyasalara konu olabilmektedir. Her iki durumda da projeler sonucunda elde edilen emisyon azaltımları, çeşitli standartlar çerçevesinde sertifikalandırılmakta ve bu sertifikalar karbon piyasalarında ticari işleme konu edilebilmektedir.
Proje No:1
Sürdürülebilir Orman Yönetimi Kapsamında Karbon Sertifikalandırma Sisteminin Kavramsal Mimarisinin Geliştirilmesi ve İlgili Sivil Toplum Kuruluşlarının Güçlendirilmesi
Proje No:2
"Akarsu Kıyı Ekosistemlerinin İklim Değişikliği ile Mücadele ve Sürdürülebilir Arazi Kullanımı Kapsamında Etkin Yönetimi"
Orman ekosistemleri iklim değişikliği ile mücadelede hem uyum hem de azaltım bakımından önemli role sahiptir. Türkiye’de ormanlar yıllık yüz milyon ton civarında bir azaltım potansiyeline sahiptir. Bu azaltım gücü, artım ve odun ürünlerinin etkin yönetimi sayesinde mümkün olmaktadır. Orman arazileri uyum yönünden de kritik öneme sahiptir. Ülkenin %30’a yakın bir kısmını kaplıyor olması ile hem kendi uyum kapasiteleri hem de sunduğu ekosistem hizmetleri bakımından ormanların etkin planlanması gerekmektedir. Akarsu kıyı ekosistemleri orman içi, yakını veya dışında yer alan sucul ve karasal ekosistemleri içinde barındıran sulak alanlardır. İçerdiği canlı ve cansız öğeler bakımında oldukça spesifik ekolojik ortamlardır. Akarsu kıyı ekosistemlerinin sağladığı faydalar yer aldığı arazi kullanım tipi ile yakından ilişkilidir. Örneğin tarım arazilerinin içerisinde yer aldıklarında su kalitesini iyileştirme yönünde etkin olabildikleri gibi orman içinde yer aldıklarında daha çok kanal stabilizasyonu bakımından ön plana çıkmaktadırlar. Proje orman içindeki hidrolojik fonksiyonları ve tüm arazi kullanımlarındaki akarsu kıyı ekosistemlerini kapsamaktadır.